Monday, March 18, 2013

UNUTMA HER GÜN YENİ BİR GÜN! Yazan Francesca N O'Keefe

Unutma hergün yeni bir gün! Dünü düzeltmeye üstünden tekrar adımlarla geçmeye gerek yok. Biliyorum aşk yuvasına gitmeden herşey güzeldi. İnce çoraplar giyildi. Uzun ince tapuklarla yollarda yüründü. Yemekler yenildi. Adaya gidildi. Faytonlara binildi. Ağaçların arasından gece sevişildi. Uyundu. Sabah Martıların sesleri uykuda insanlar konuşuluyor sanıldı. Ayaklar üşüdü. Bacakların arasında ısıtıldı. Sarmaş dolaş olundu. Bir o döndü ben sarıldım bir ben döndüm o sarıldı... Bir yatakda yuvarlanıp gidildi. Ama soğuktu hemde çok soğuk. Horlanmadı. Sabah iki ağızda temiz koktu. Eşofmanlar giyildi. Kadın sarılmak öpmek istedi. Adam üf nefes alamıyorum oldu. Dur dedi kendi kendine bu benim repliğimdi aslında. Adam kadının repliklerini yavaş yavaş çalmaya başlamıştı çoktan. Yürümeye yola çıkılmıştı ama yağmur bastırdı. Yağmurun kokusu toprağa işlemişti. Faytona binildi. Kadın gizlice elini tutmak istedi. Adam korktu. Adam kendinden aşkdan korktu. Hafifçe kızın elinden elini çekti. Kısa fayton yolculuğundan sonra adam restorantın şöminesini yaktırdı. Aslında dün içtikleri bedava çayın faturasını ödemeye diye gelmişlerdi havasına yattı. Poçanga böreği balla da yenirdi. Kız bunuda ona öğretti. Sabah kahvaltısını yediler. Adam zaten hiç konuşmuyor zavallı kızı durmadan tersliyordu. Huysuzdu adam. Kızın herşeyini kritik ediyordu. Oturmasından konuşmasına. Kalkmasından yürüyüşüne. Tabii adam bulmuştu saf sarışın genç kızı onu parmağında kukla gibi oynatmakdan zevk alıyordu. Adam kızın hayalleri isteklerini dinliyor devamlı bana ne senin hayallerinden aradığın adam ben değilim diyordu. Adam kıza bakıyor 1 gülümsüyor bin pişman oluyordu. Aşık olmak istemiyordu. Hep proglamlar yapıyordu. Olmadık yere kendini Tenis kortlarına atıyor. Olmadık sayıları kaçırıyordu. Elindeki raketi bir sağa bir sola savuruyor topu kızın yerine koyuyor bütün intikamını topdan bazen de toptan bazende kızdan alıyor olabilirdi. Kız acaba pardon top acaba ne kadar hızlı atışları kaldırabilicekti? Madem adam kızı sevmiyordu neden o muhteşem vaktini kızla harcıyordu. Kız kendi kendine O severse sever! Sevmesede seviyordur farkinda degildir! diyordu. Adam kıza sordu benden ne istiyorsun? Kız cevap verdi; Bana yazın şemsiye kışın battaniye ol yeter. Adam yine ''o ben değilim'' dedi. Kız kendi kendine; Bekliceksin ama beklentiye girmeyeceksin dedi! Bu rüzgarlar kasırgalar yürek savaşlari geçici. Prangalara vurulan zihniyetlerin arasinda kalbinde yeseren bir ciçek var. Sen ölsende büyümeye devam edecek. Ah sevmenin huzurunu yaşarken sevilmenin mutluluğunu kesintisiz yasayan bir kalp var! Atiyor Atiyor durduramazssin atmaya sana inat devam edecek. Neden uğraşıyordu ki kız umutsuz vakka kalpsiz yürekleri attırmakla. Aslında yalnız kadının dramı diye birşey yoktu. Yalnız kadın olmanın zevki vardı. Yalnız bir bara gidip her gün yeni birileriyle tanışıp yeni hikayeler yazmanın çoşkusunu kim elimden alabilirdi. Durdum. Başlamama az kalmıştı...Barda ki kadın tanımadığım kadın yazılarımı okuyan kadın vardı. Nasılsa adam yazıları ne okumaya cürret ediyor ne de beğeniyordu. Bununda bir hafifliği olabilirdi. Tabii dünya açlarla doluyken çok sosyete restorant da önüne gelen bir tabak yemeği beğenmeyen de olabilirdi. Kıza adam vapur iskelesine gitmesini söyledi. Kız gitti bekledi bekledi. Adam telefon açıp bağırmaya başladı kız telaşlandı onu kızdırmamak için elinden geleni yapıyordu. Eli ayağına karıştı. Kendini maymun gibi hissetti. Adam kızı maymunu yapmaya niyetliydi. Kız koşarken suya yağaı battı. Adam başladı yine nasıl böyle bir yanlışı yaparsın. Senin yüzünden tekneyi kaçırıyorduk. Ne olacaktı tekneyi kaçırsaydık. Tenise geç kalınacaktı. Ne olacaktı tekneyi kaçırdık diye nefret edilicekti. Af edilmeyecekti kız. Böyle hayat devam edermiydi. Evet evet di sonunda kızın aradığı adam o değildi. Evet onun aradığı adam teknenin kaçmasına gülüp aşk yuvasına dönüp şömineyi yakıp ona battaniye olabilmeliydi. Çok pardon dedi kız benim hatam. Ups pardon vallah pardon. Haklısın. Sende haklısın. Tenis bu kaçarmı. Yol boyunca kız sustu. Dua kitabını okudu. Arabasına yürümek istedi. İzin vermedi. Hatasını belkide anlamıştı. Ama artık çok geçti çünkü bu vapur bu limandan çokdan gitmek üzereydi. Yine bavullar hazırlandı. Yine yeni birşeyler öğrenmeye başlandi. Yine kalpde açılmayı bekleyen begonviller vardı. Yine bana geri dön diyen gitme kal diyen birlleri vardı. Ama yol yoldur. Artık gitme diyene değil elimi sıkı sıkına tutup dudaklarıma yapışıp benimsin diyene ihtiyaç vardı. Sahip olmak güzel bir duygu sevdiğinize sahip olmak ise paha biçilmez! Unutma her gün yeni bir gün! @ Copyrighted Francesca Nina O'Keefe