Thursday, March 19, 2009

YOLUN YARISINDAN GERİ DÖNÜLMEZ! yazan (Françeska) Francesca N O'Keefe

Bu kitabın bu Aşkın kitabını burda kapatmalıyım. Son bölümden önceki son bölümdeyim. Tanrı istemezsse yaprak düşmez diye bir söz vardır. Yaprak düştü. Baharım geldi. Vicdanımın sesini dinledim. Senin için atan kalbi...Senin için ağlayan sızlanan bu yüreği öldürüp dirilttim. Şimdi..Bırak benim karekter analizimi, sana olan aşkımı, burdan başkaları yapsın. Ben, Bay X kim? Bay Y kim? Bay Z kim? Onu kitabımın son sayfasında onlarla nasıl tanıştığımı. Nasıl Aşkı bulduğumu sandığımı. Nasıl yanıldığımı anlatacağım. Yumuşak zamanlar bunlar. Her sonun bir mutlu başlangıcı var. Bay Z , Senin için yanlış yere atan bu can ne gündüzlere kıydı. Ne gecelerle kavga etti? Ne kadar iz aldı? Sen beni ateşe atmaya çalışırken...Kendini hırpalamışsın. Bebek sahilinde, bir gece parktan boğaza açılan kapıdan semaya çıktım. Sana baktım ordan. Sana O akşam hadi gel, gidelim demiştim. Hayır sen ,yarın söz, demiştin. Oysa ben senin lugatında ''yarın'' kelimesinin asla olduğunu bilmiyormuyum sandın? Parmak uçlarımdan tepeme bir sızı vardı ya. O geçti. Ben şikayet etmiyorum senden. Senden şikayet etmek Bay X' e ihanet olur Artık ben çok dışarı çıkmıyorum. Artık ben çok merak etmiyorum. Artık ben Bay X' le Küdüse yürüyorum. Kutsal Aşkların şehirine. Bay Y kim...? Bay Z Kim? Bir saniye güzelim anlatacağım. Arka sayfayı çevir. İlk Bay X'in sırası şimdi. Matematikte böyle bir denklem var. X+y=Z . Modern matematikmiş bunlar. İşte bizim aşklarımızın şehir kadınlarının Aşklarının Aşkı modern matematikle anlatılıyor...Yüzümü bir gece ansısızın tırmalayan, ciğerimi söküp çalan Vahşi kedi Bay Z. Son pişmanlık fayda etmez. Nihayet seni Tanrının adaletine , bensizliğime terk ediyorum. Yalanın dan bezmiştim. Gözlerim gördü. Kalbim hisetti. Elveda demek yerine sana diyicek sözüm yok. duydum ki Yüce Tanrı sana sırtını çevirmiş. Kara kışlarına ortak değilim ya. Çok mutluyum.
Diyar diyar gezmeye Aşkların buluştuğu yere Kudüse gidiyorum. Bay X le yürüme vakti geldi. Çayım demlendi. Kuzum Bay X hadi gidelim. Artık bu yerde bizim dünyamıza yer yok. Hadi senin bildiğin yoldan gidelim. Bir gece hatırlıyormusun? Elini tutmuştum. Bebek parkta yürüken yağmur habersiz yağdı üstümüze. Yürürdük usulca. Bir ara o benim çok sevdiğim güderi ayakkabılarımla çimlerin içine daldık. Çimler çamur, çelep ayakkabım saplandı çamura. Elini bıraktım. Ben geri dönmek istiyorum beni çamurlardan niye götürüyorsun diye kızmıştım sana,hatırladın mı? Sende elimi kaptın. Güldün bana. Dedin ki. Arkamıza baktın. Bana arkamızı gösterdin. Sonra önümüze baktın. Bak yarı yoldayız. Yarı yoldan geri dönmek olmaz. Sabır et dedin. Sen her kestirmeyi bilen, sen! Tutuyorum elinden. Net. Ben net olamayı severim bilirsin. Geriye dönmek yok. Sen bana kestirme yolları , yeni Nişantaşında öğreten, evimin arka balkonun baktığı yeri, bana yeni keşif ettiren sen. Aman gözümün nuru. Auvim. Benim elimi bırakma. Düşerim kalırım bu sefer.. Güçsüzüm..! Hiç anlamazsın....!

No comments:

Post a Comment